Osmanlı Tarihinde Kritik Reformlar: I. Mahmud ve II. Mahmud’un İmparatorluğu Yeniden Şekillendiren Hamleleri
- Türk Tarihi ve Savaşlar
- 31 Ekim 2024
- Yorum yaz
- 23 kez görüntülendi
I. Mahmud ve II. Mahmud dönemleri, Osmanlı İmparatorluğu’nun hem içeride hem dışarıda büyük değişimlere sahne olduğu birer dönüşüm çağıydı. Bu iki padişah, dönemlerinin zorluklarıyla mücadele ederken Osmanlı’nın güçlenmesi, modernleşmesi ve ayakta kalması adına önemli adımlar attılar. İmparatorluğun geleceğini şekillendiren savaşları, iç isyanları ve köklü yenilikleriyle Osmanlı tarihine derin izler bıraktılar. Şimdi, her iki padişahın yaşamına, yönetim tarzlarına ve gerçekleştirdikleri büyük reformlara yakından bakalım.
I. Mahmud (1696-1754) Dönemi: İsyanların Gölgesinde Güç Mücadelesi
2 Ağustos 1696’da Edirne’de doğan I. Mahmud, II. Mustafa ve Saliha Sultan’ın oğlu olarak dünyaya geldi. Çocukluğundan itibaren iyi bir eğitim aldı, özellikle dini ilimler ve edebiyatta kendini geliştirdi. Şair yönüyle bilinen Mahmud, edebiyata olan ilgisini “Sebkati” mahlasıyla yazdığı şiirlerle gösterdi. 1730’da gerçekleşen Patrona Halil İsyanı’nın ardından III. Ahmed tahtan çekilmek zorunda kaldı ve I. Mahmud tahta geçti. Ancak bu dönem, I. Mahmud için sadece bir başlangıçtı; zira Osmanlı İmparatorluğu’nu yeniden bir düzene sokmak ve iç karışıklıkları gidermek için zorlu bir yolculuğa çıkacaktı.
Savaşlar ve Diplomatik Zaferler
•Patrona Halil İsyanı (1730): Lale Devri olarak bilinen dönemin lüks ve israfına tepki olarak başlayan Patrona Halil İsyanı, halkın artan hoşnutsuzluğunu yansıtıyordu. Bu isyanın ardından I. Mahmud tahta geçti ve isyanı bastırarak devlete düzen ve istikrar getirmek için önemli adımlar attı.
•İran Savaşları: Osmanlı ve İran arasında üç büyük savaş gerçekleşti. Bu savaşlar, doğu sınırlarını koruma mücadelesi verirken Osmanlı’nın askeri gücünü de test etti. İlk savaş, Ahmet Paşa Antlaşması ile sona erdi ve bazı önemli şehirler Osmanlı’nın elinde kaldı. Ancak daha sonra yapılan savaşlarla birlikte 1746’da Kerden Antlaşması imzalandı ve sınırlar Kasr-ı Şirin Antlaşması’na göre yeniden düzenlendi. Bu barış anlaşmasıyla Osmanlı, İran ile kalıcı bir sınıra kavuştu.
•Avusturya ve Rusya’ya Karşı Zaferler: Osmanlı, 1735-1739 yılları arasında Rusya ve Avusturya ile Balkanlar ve Karadeniz bölgelerinde savaşa girdi. 1739’da imzalanan Belgrad Antlaşması, Osmanlı’nın Balkanlar’daki hakimiyetini bir süre daha korumasına olanak sağladı. Bu antlaşma, I. Mahmud’un diplomatik başarıları arasında önemli bir yer tutar.
Yenilikler ve Islahatlar
I. Mahmud, askeri alanda reformlar yapmaya kararlıydı. Humbaracı Ahmet Paşa’nın liderliğinde, topçu birliklerinin modernizasyonu sağlandı ve Humbaracı Ocağı güçlendirildi. Eğitim ve kültürel alanlarda da gelişmelere öncülük etti; Ayasofya Kütüphanesi’ni kurarak halkın bilgiye erişimini artırdı. Bu yenilikler, Osmanlı Devleti’nin modernleşme yolunda atılan ilk adımlar arasında sayılır.
II. Mahmud (1785-1839) Dönemi: Modernleşmenin Mimarı
II. Mahmud, 20 Temmuz 1785’te İstanbul’da doğdu. Osmanlı’nın iç ve dış sorunlarla boğuştuğu bir dönemde tahta geçti ve imparatorluğu modernleştirmek için birçok köklü reforma imza attı. Karşılaştığı zorluklar onu yıldırmadı, aksine Osmanlı Devleti’ni ayakta tutmak için güçlü bir lider olarak dönemin gerekliliklerine ayak uydurmasını sağladı.
Dönemindeki Zorlu Savaşlar
•Sened-i İttifak (1808): II. Mahmud’un tahta çıktığı yıllarda ayanların (yerel yöneticiler) gücü oldukça fazlaydı. Alemdar Mustafa Paşa’nın desteğiyle yapılan Sened-i İttifak, padişahın yetkilerini kısmen sınırlandırdı ve ayanların Osmanlı yönetimine bağlı kalmasını sağladı. Bu belge, Osmanlı tarihinde padişahın yetkilerinin resmen sınırlandığı ilk örnek olarak kabul edilir.
•Sırp ve Yunan İsyanları: Sırplar ve Yunanlar, Osmanlı yönetiminden bağımsızlıklarını kazanmak için isyan ettiler. 1829’da Edirne Antlaşması’yla Yunanistan bağımsızlığını elde etti. Bu olay, Osmanlı’nın toprak kaybetmesine ve Avrupa’daki etkisinin azalmasına neden oldu. Ancak II. Mahmud, bu isyanlar sonrasında modernleşme çabalarına daha fazla önem vererek, iç karışıklıklara rağmen devleti güçlendirmeye çalıştı.
•Mehmed Ali Paşa İsyanı (1831): Mısır Valisi Mehmed Ali Paşa’nın Osmanlı’ya karşı giriştiği isyan, imparatorluk için ciddi bir tehdit oluşturdu. 1833’te Kütahya Antlaşması ile sona eren bu isyan sonrasında Mehmed Ali Paşa, Mısır ve Girit valiliklerini aldı. Bu isyan, Osmanlı’nın merkezileşme çabalarına darbe vursa da II. Mahmud reformlarına hız kesmeden devam etti.
Yenilikler ve Reformlar
II. Mahmud, Osmanlı Devleti’nin modernleşmesi adına oldukça köklü değişiklikler yaptı. En önemli reformlarından biri, 1826’da Yeniçeri Ocağı’nın kapatılması oldu. “Vaka-i Hayriye” olarak anılan bu olay, Osmanlı ordusunun yeniden yapılandırılmasını sağladı ve Asakir-i Mansure-i Muhammediye adında modern bir ordu kuruldu. Bu adım, Osmanlı Devleti’nde reform sürecinin dönüm noktası oldu.
İdari ve mali alanda da kapsamlı yeniliklere gidildi. Divan-ı Hümayun kaldırılarak yerine Bakanlar Kurulu (Heyet-i Vükela) kuruldu. Vergi sistemi düzenlendi, müsadere (mal varlıklarına el koyma) uygulaması kaldırıldı ve böylece mülkiyet haklarına daha fazla saygı gösterildi. Bu dönemde yapılan ilk nüfus sayımı, Osmanlı’nın nüfus yapısı ve askeri kapasitesi hakkında kapsamlı bir veri tabanı oluşturdu.
Sosyal alanda da köklü yenilikler görüldü. Osmanlı kıyafetlerinde standartlaşma sağlamak amacıyla erkeklere fes giyme zorunluluğu getirildi. Eğitim alanında da devrim niteliğinde adımlar atıldı; ilk modern tıbbiye ve askeri okullar açıldı. Bu okullar, Osmanlı gençlerinin bilim ve teknolojide ilerlemelerine katkı sağladı. Ayrıca, halkın daha iyi bir sağlık hizmetine kavuşması için modern sağlık kurumları kuruldu.
I. ve II. Mahmud’un Osmanlı’ya Etkileri
Her iki padişah da Osmanlı İmparatorluğu’nun çalkantılı dönemlerinde tahtta bulunmuş, devletin ayakta kalması için büyük bir çaba sarf etmiştir. I. Mahmud, Patrona Halil İsyanı ile başlayan kargaşayı sona erdirip devlete istikrar getirmiş, askeri ve kültürel alanlarda yaptığı yeniliklerle Osmanlı’nın gücünü korumaya çalışmıştır. Avusturya ve İran gibi devletlerle savaşlarda başarı elde eden I. Mahmud, sınırların korunmasında önemli bir rol oynamıştır.
II. Mahmud ise Osmanlı’nın modernleşme ve merkezileşme sürecini başlatan padişah olarak tarihe geçti. Yeniçeri Ocağı’nın kaldırılması ve modern ordunun kurulması, devlet otoritesini yeniden tesis etme yolunda kritik bir adımdı. Yunan İsyanı ve Mehmed Ali Paşa İsyanı gibi büyük olaylar, onun dönemini zorlamış olsa da II. Mahmud, cesurca reformlar gerçekleştirerek Osmanlı’yı 19. yüzyıl boyunca ayakta tutmayı başarmıştır.
Sonuç olarak, I. Mahmud ve II. Mahmud, Osmanlı’nın modernleşme yolunda attığı adımlarda öncü olmuş, imparatorluğu çalkantılı süreçlerde yöneten kararlı padişahlar olarak Osmanlı tarihinde derin izler bırakmışlardır. Bu iki padişahın çabaları, Osmanlı İmparatorluğu’nun daha uzun süre hayatta kalmasına ve modern dünyaya uyum sağlama çabalarına katkıda bulunmuştur.
Henüz yorum yapılmamış.